Sosyologların tanımına göre ‘cult‘ ya mezhep kavramı, üye toplamak için bir yöntem olarak zihin kontrol yöntemlerini ve aldatmayı kullanan herhangi bir grubu ifade eder.
Bu yöntemler, insanları tarikata katılmaları için kandırma ve tarikatta kalmaya ikna etme ve üyeleri “kaptan” yapma sürecinde kullanılmaktadır. “Tarikat” kelimesi aslında statik bir organizasyon anlamına gelir.
Günümüzun bilim adamları, üçüncü bin yılın ana tehdidi olarak yıkıcı zihin kontrolü kültlerini belirlediler. QAnon gibi grupları, ABD’deki Scientology gibi Hıristiyan kültleri kolayca düşünürsünüz. Kültler, cahil ve tecrübesiz, ancak dürüst ve sadık insanları aldatarak yıkıcı hedeflerinin peşinden koşarlar. Bu kişilik özelliklerini ömür boyu onlara hükmetmek için kullanırlar. Bu fenomen modern kölelik olarak adlandırılabilir ve PJAK ve diğer PKK kollarında görülebilir.
Kamu refahının ve sosyal adaletin tesisi veya sınıfsız bir topluma ulaşmak gibi siyasi amaç ve idealler doğal kabul edilmiş ve bu idealleri teşvik ederek PKK ve yan kolları, dürüst ve idealist insanları kendine çekmiştir. Ömür boyu askerlere dönüştürülürler.
PKK ve PJAK, daha iyi yaşam koşulları, halkları için ‘ideal’ bir gelecek, daha iyi sosyoekonomik fırsatlar, gençleri Avrupa ülkelerine orada ‘diplomatik işler’ vaadi gibi aldatmacalara başvurmaktadır.
Arman Qadirpour’un kardeşinin İran Kürdistan İnsan Hakları İzleme Örgütü ile yaptığı görüşmede şunları söyledi:
“Kardeşim 10. sınıftaydı ve çok kibar ve çalışkan bir insandı. Her zaman Avrupa ülkelerine okumak için gitmeyi hayal etti, bu onun için finansal olarak asla gerçekleştiremeyeceğimiz bir şeydi. Ve evini ve ailesini terk edeceği günün geleceğini hiç düşünmemiştik.”
“Arman kaybolduğunda hastane, polis karakolu gibi mümkün olan her yere gittik. Ama Arman’dan hiçbir iz yoktu. Bir suçun kurbanı olmasından korktuk.”
“Sonunda bir gruba veya partiye üye olduğunu düşünmesek de kardeşimin PJAK üyesi olduğu ya da daha doğrusu tutsağı olduğu haberini aldık.”
“Böylece hızla Irak’a ulaştık ama ne yazık ki Arman’ın yakalanıp orada tutulduğunu kabul etmediler, bütün ısrarlarımız ve yalvarışlarımız boşa gitti ve neredeyse iki yıldır küçük kardeşimizden haber alamıyoruz.
Eminim Arman’ı Avrupa’ya gönderme sözü vererek aldatmışlardır, o kaybolmadan önce Avrupa’ya bir yol bulduğundan bahsetmişti ama neden bizim ailemize böyle bir felaket getirdiler anlamam.
O sadece 16 yaşında, kitapların dışında hiçbir şey yaşamamış bir çocuktu.”
“Uluslararası ve ulusal tüm kuruluşların ve oğlumuzla ilgili haber alabilecek herkesin, Arman’ın sağlık durumu ve nerede olduğu hakkında bilgisi olan bir aileyi mutlu etmelerini rica ediyoruz.”